20. Metabolik Sendrom Sempozyumu

Değerli Meslektaşlarımız,

Bu iki fotoğraf birbirine komşu iki bahçede çekildi. Soldaki ayçiçeği bir hobi bahçesinden. Köylülerin kuşaktan kuşağa aktardığı tohumdan elde edilmiş, herhangi bir kimyasal ilaç, gübre kullanılmamış. Alttaki hemen yanındaki ekonomik amaçla ekilmiş bahçeden. Doğal olarak suni gübre ve tarım ilacı kullanılmış. Ancak serçelerin tercihi üstteki. Ekip halinde gelip çekirdekleri bir güzel yemişler ama diğerinin bir tekine bile dokunmamışlar onu bizlerin kullanımına bırakmışlar.

Değişen dünya, ekonomik şartlar, artan nüfus... Sadece doğal yöntemlerle üretilen ürünlerle ihtiyacı karşılamayı düşünmek haklı olsa bile naif ve artık gerçekçi olmayan bir düşünce. Ne yazık ki çok küçük bir gruba hitap edebiliyor ve sosyal medya malzemesi. İnsanlar paradigma değişinceye kadar bu şartlara maruz kalacak ve bizler tarım ilaçlarından, egzos gazları gibi birçok endoplazmik retikulum stresine yol açan kimyasal madde veya endokrin bozucularına, mikrobiata değişikliklerine kadar metabolizmamızı olumsuz yönde değiştiren şartlar altında yaşayacağız.

Obezite, metabolik sendrom, tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalıkların katlanarak artışını görünce, ne yazık ki bu sorunlarla başa çıkma yöntemlerimizde çok da başarılı olmadığımızı itiraf etmekte yarar var.

Yeni tedavi seçenekleri bulmak zorundayız. CRISPR teknolojisini kullanarak metabolik mühendislik ile genetik değişiklikler gerçekleştirmek, hiperlipidemi tedavisinde PCSK9 inhibitörleri gibi monoklonal antikor kullanımı, mers spektroskopi ile gıda analizleri, gıdaların bireysel etkilerini belirleyip, kişiye özel beslenme planları hazırlamak geleceğin tanı ve tedavi yöntemlerinden bazıları.

Yıllardır konuşageldiğimiz tedavi yöntemlerini konuştuğumuz, konuşacağımız çok fazla zaman kalmadı.
Yeni çalışma alanlarını kim ne kadar hızlı ve etkin kullanırsa başarı ona ait olacak.
Ancak özellikle ekonomik şartlar, yaşama bakış, daha iyi yaşama isteği sadece bizde değil en gelişmiş ülkelerde de akademiden endüstriye büyük bir geçişi hızlandırdı.
Bilimin coğrafyasının artık kaybolduğu bir zamanda, çekim merkezini oluşturanlar, iyi beyinleri de toplayıp, bilim yapabiliyorlar. Bunun için de bilimi doğru yerde, doğru fonlamak gerekiyor.

PURE çalışmasının Türkiye ayağı Metabolik Sendrom Derneği tarafından gerçekleştirilen Sempozyumların getirisi ile fonlanmaktadır. Bu yönü ile Metabolik Sendrom Sempozyumu, sadece bilgi aktarımı değil, bilginin oluşumuna da katkıda bulunmaktadır.

20. yılımıza hoşgeldiniz der, saygılarımızı sunarız.

Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ
Metabolik Sendrom Derneği Yönetim Kurulu Adına

PAYLAŞ: WhatsApp Facebook X.com LinkedIn

Takvime Ekle Google Outlook iCal